“Lübnan’da ciddi hava saldırıları görmemiz an meselesidir”
Dr. Selim Han Yeniacun, Haberler.com’un Altı Yedi Programı’nda; İsrail’in Gazze’ye saldırmasındaki amacı, Lübnan meselesi, Netanyahu hükümetinin içindeki para odaklı aşırı sağcı gruplardan, 3’üncü Dünya Savaşı ihtimalini gibi önemli konularda değerlendirmeler yaptı. 7 Ekim’in bölgesel anlamda bir milat olduğunu dile getiren Dr. Selim Han Yeniacun, şöyle konuştu: “7 Ekim, bir milattır. Topraksız bir halka, bir devlet arayışında olan Filistin toplumunun halkının da o topraklara dönebilme ihtimalini ve umutlarını neredeyse ortadan kaldırma adına yapılan bir soykırım safhasıdır. İsrail, aşırılıkları barındıran bir hükümet yapısı içinde adeta Netanyahu’nun da kendi koltuğunu koruma için kendilerince bir kutsal savaşa girme durumlarıdır. Bu, sadece Batı Şeria ve Gazze’nin haritadan silinmesiyle duracakları bir safhayı geçmiş durumda. Bugün Lübnan’ı konuşuyoruz. Aynı zamanda İran’daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve ABD Başkanlık seçimleriyle İsrail’in nereye kadar devam edeceği sorunsalı içindeyiz ve Ortadoğu’da çok hareketli günler bizi bekliyor. Türkiye ve Suriye ilişkileri de bu ortamda ayrı bir sorun olarak karşımızda durmakta”.
LÜBNAN’DA HAVA SALDIRILARINI GÖRMEMİZ AN MESELESİ
“Farklı senaryolar var ve İsrail, Gazze’de imar durumunu bitirdi. İnsanlar en temel insani ihtiyaçlara ulaşmaktan yoksun bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyorlar” diyen Dr. Selim Han Yeniacun, şöyle devam etti: “Lübnan’a yapılan saldırıların sonu ne olur sorusuna açık bir cevap veremiyoruz. 1982-2000 arası İsrail’in bir Lübnan’ı işgal tecrübesi var. Beyrut’a kadar giden İsrail eli boş bir şekilde çekilmek zorunda kaldı. Bunu ikinci kez dener mi tabii bu bir soru işaretidir. Nasıl ki; Şam’ı veya Lazkiye’yi çok rahat bir şekilde bombalayabiliyorsa, aynı şekilde Lübnan’da da ciddi hava saldırılarını görmemiz an meselesidir”.
NETANYAHU HÜKÜMETİNİN DEVRİLME İHTİMALİ VAR MI?
Dr. Alihan Limoncuoğlu’nun “Olası bir siyasi dengesizlik durumunda, Netanyahu hükümetinin devrilme ihtimali var mı? Bu olursa Filistin meselesi nasıl etkilenir?” sorusuna yanıt veren Dr. Selim Han Yeniacun, şu tespitlerde bulundu:
“Netanyahu hükümetlerinin ana temel unsuru; merkez sağın ağırlıklı bir kısmı, dindar sağ ve aşırı ırkçı Yahudiler’in işgali artırma ve Filistin’deki her türlü unsuru kaldırmaya meyilli politik gruplardan oluyor. Bu grupların Netanyahu hükümetlerinde yer almasının ana motivasyonu, ülkedeki mali ve diğer kaynaklara erişimleri. Savaş hali, İsrail kaynakları çok ciddi şekilde etkilemiş durumda. Savaş nedeniyle hükümetin eli zayıfladı. Hükümetin ana omurgasını oluşturan dindar Yahudiler, ellerinde bulundukları bakanlıkların kaynaklarını kendi gruplarına aktarırlar. Para kaynağı kesilmeye başladığı zaman sosyal yardımlardan feragat ederler. Sosyal yardımlardan feragat edilmesi, dindar gruplar arasında huzursuzluğa yol açan gelişmeleri tetikleyecektir. İlerleyen zamanda belki bir seçim de gözükebilir. Lübnan meselesinde güvenlikçi politikayı ön plana çıkaran bir Netanyahu görüyoruz.”
“TRUMP, NETANYAHU İLE HEMEN SICAK İLİŞKİLER KURMAYACAKTIR”
ABD seçimlerine değinen Dr. Selim Han Yeniacun, Trump’ın tekrar seçilmesi durumunda Netanyahu’yu zor günlerin beklediğini öngördü. Dr. Selim Han Yeniacun, “Trump iktidardan düşüp Biden geldiğinde şöyle bir durum yaşamıştık. Çin politikalarının haricinde, Trump yönetimi İsrail’e istediğini veren en bonkör yönetimlerden biriydi. Az önce şerh düştüm Çin’le olan İsrail ilişkilerini çok eleştiriyorlardı. O dönemde ABD Dışişleri Bakanı da İsrail’e bu konuda ayar çekmişti. Ama tabii Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğu da kabul edilmişti. Trupm düştüğünde Biden’i ilk arayan Netanyahu oldu. Trump, tabiri caizse ‘ne istediniz de vermedik’ şeklinde bir açıklama yapmıştı. Trump, kindar bir insan ve kini de güdecektir. Çok da sıcak bir ilişki kuramayacaktır. Biden’deki sorun bir gün önce dediğini unutuyor. Silah sevkiyatını devam ettiriyor ve eyleme karşı olduğunu söylüyor” dedi.
“DÜNYA SAVAŞININ AKTİF BİR ŞEKİLDE BAŞLAMASINA DAHA ZAMAN VAR”
Doç. Dr. Fatih Fuat Tuncer’in “İsrail’i konuştuk bir tarafta da Rusya ve Ukrayna savaşı devam ediyor. Bu durum Avrupa Parlamentosu seçimine yansıdı. Tayvan’da bir seçim oldu ve Çin’in istemediği bir isim kazandı. Bu gerginliğin Asya-Pasifik’e sıçrama ihtimali var mı?” sorusunu da yanıtlayan Dr. Selim Han Yeniacun, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Genelde 3. Dünya Savaşı meselesi açıldığında şunu söylüyorum. Dünyanın tek esneme noktası Afrika kaldı. Afrika’da satranç karesinin dolmayan noktaları var. Orası da dolduğunda her şey patlayacak. En son sömürge Türkistan coğrafyasıydı ve burası üzerinden Rusya ve Ukrayna savaşı çıktı. Batı tarafında bir birliktelik var. Avusturya, İngiltere ve ABD’nin yer aldığı bu yapıya karşı Çin uzun bir süredir tek başına mücadele ediyor görüntüsü veriyordu. Çok ciddi bir Putin ziyareti gördük, önce Kuzey Kore’ye ve daha sonra Vietnam’a ve bu bölge oradaki lokasyon açısından çok kilit bir noktaydı. Çin’in Avrupa’ya Fransa, Sırbistan ve Macaristan olmak üzere bir esnemesini gördük. 2 güç bir birinin arkasına doğru esneyerek eş güdümlü tahkimat yaptılar. Bu noktada, Rusya’nın Aysa Pasifik’ten başlayarak Kore Yarımadası’nın kuzeyine kadar bir askeri hareketlik ve bir tahkimat göstereceğini görebiliriz. Bu noktada Tayvan probleminin de Şangay 5’lisinden başlayarak bu BM Genel Kurulu’na daha yüksek tonajda taşınması mümkün.”